Kimler İşletme Defterine Tabidir? Bir Antropolojik Bakış Kültürlerin çeşitliliğini merak eden bir antropolog olarak, dünyanın farklı köylerinde, kasabalarında, şehirlerinde insanların nasıl yaşadığını anlamaya çalışırken, en ilginç gözlemlerimden biri her toplumun kendi ekonomik yapısını nasıl şekillendirdiğiydi. İşletme defteri, işte tam bu noktada, bir toplumun ekonomik ritüellerinin ve sembollerinin somutlaşmış bir formu olarak karşımıza çıkar. Ancak, işletme defteri yalnızca ticaretin kaydedildiği bir araç değildir. Aynı zamanda topluluk yapıları, kimlikler ve kültürel ritüellerle şekillenen, bir toplumun ekonomik değerlerinin ve sosyal ilişkilerinin derin bir yansımasıdır. Bugün, işletme defterine tabii olan kimselerin kimler olduğunu antropolojik bir bakış açısıyla ele alacağız. Çünkü, bu soruya verilecek cevap…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Psikologun Merakı: “İsmail Hacıoğlu ve Aslıhan Gürbüz Ayrıldı mı?” Üzerine Bir İçsel Analiz İnsanın davranışlarına bakan bir göz, en basit eylemlerde bile çatışmalar, belirsizlikler ve sinyaller algılar. Sosyal ilişkilerde sessizlik ya da ani kesilme bir işaret olabilir; başka bir şeyin söyleyecek sözünü oluşturur. Bu bağlamda, “İsmail Hacıoğlu ve Aslıhan Gürbüz ayrıldı mı?” sorusu, yalnızca magazin haberlerinden ibaret değildir; zihin okuma, belirsizlik toleransı, bağlanma süreçleri gibi psikolojik dinamiklerle harmanlanmış bir konu alanıdır. Bu yazıda, bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji merceğinden ayrılık iddiasını nasıl yorumlayabileceğimizi inceleyeceğiz. Bilişsel Psikoloji Perspektifi: İnanç, Bilgi ve Belirsizlik Bilişsel psikoloji, zihnin bilgiyi nasıl işlediğini, inançların nasıl oluştuğunu…
Yorum BırakÖpüşme Bağımlılık Yapar Mı? İnsan Davranışları ve Psikolojik Etkiler Üzerine Bir Bakış Eğitim, sadece akademik bilgilerin öğrenilmesiyle sınırlı değildir. Gerçek anlamda eğitim, bireylerin duygusal, sosyal ve psikolojik gelişimlerine de katkı sağlar. İnsan davranışlarını ve ilişkileri anlamak, bu tür eğitimsel keşiflerin en önemli yönlerinden biridir. Bu yazıda, insan ilişkileri ve davranışları üzerine bir konuya odaklanacağız: “Öpüşme bağımlılık yapar mı?” Bu sorunun cevabı, sadece biyolojik ve psikolojik açıdan değil, pedagojik açıdan da önemli sonuçlar doğurur. 1. Öpüşmenin Psikolojik ve Fizyolojik Etkileri Öpüşme, insan ilişkilerinin doğal bir parçasıdır ve hem fiziksel hem de psikolojik etkileri vardır. Öpüşmek, vücutta oksitosin ve dopamin gibi mutluluk…
Yorum BırakÖlüm Tanrısı Kimdir? Öğrenmenin Karanlık ve Dönüştürücü Yüzü Eğitim, sadece bilgi aktarmak değil, insanın kendini ve dünyayı anlamlandırma sürecidir. Bir eğitimci olarak her zaman öğrenmenin dönüştürücü gücüne inanırım. Çünkü öğrenme, insanın bilinmeyene, hatta korktuğuna yaklaşma cesaretidir. Bu bağlamda “Ölüm tanrısı kimdir?” sorusu yalnızca mitolojik bir merakın değil, aynı zamanda insanın bilmediklerine dair pedagojik bir yüzleşmenin de sembolüdür. Ölüm, çoğu zaman korkulan bir son olarak görülür; oysa öğrenme sürecinde “ölüm”, eski bilgilerin, yanlış kabullerin ve sınırlı düşüncelerin sona ermesidir. Bu yazıda ölüm tanrısını, mitolojilerdeki anlamının ötesinde, öğrenme psikolojisi, pedagojik yaklaşımlar ve bireysel dönüşüm açısından ele alacağız. Çünkü bazen, eski benliğin ölümü,…
Yorum BırakKarıncaezmez Nasıl Yazılır? TDK Perspektifinden Küresel ve Yerel Bir Bakış Bazen en sıradan sorular, aslında derinlemesine düşündüren konulara dönüşebilir. “Karıncaezmez nasıl yazılır?” diye sormak, sadece bir dil bilgisi meselesi olmanın çok ötesine geçer. Bu soru, dilin evrimini, kültürel algıları ve dilin toplum üzerindeki etkilerini tartışmak için bir kapı aralar. Gelin, bu konuyu hem yerel hem de küresel bir perspektiften ele alalım. Hadi başlayalım. Karıncaezmez: TDK Perspektifi Türk Dil Kurumu (TDK), Türkçedeki doğru yazım kurallarını belirleyerek dilin düzgün ve etkili kullanımını sağlamak için çaba gösteriyor. Peki, “karıncaezmez” kelimesinin doğru yazımı nedir? TDK’ye göre doğru yazım “karıncaezmez” şeklindedir. Burada önemli olan, kelimenin…
Yorum BırakSonsuz Evren Teorisi ve Ekonomik Perspektif: Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Bir Ekonomistin Meraklı Girişi Ekonomi, temel olarak sınırlı kaynaklarla sınırsız isteklerin yönetilmesi meselesidir. İnsanlar ve toplumlar her zaman bir seçim yapmak zorundadır, çünkü elimizdeki kaynaklar sınırlıdır. Bu seçimlerin sonuçları ise hem bireysel hem de toplumsal refahı doğrudan etkiler. Peki ya evrenin de sınırsız olduğu bir senaryo hayal edersek? Sonsuz evren teorisi, genellikle fiziksel bir kavram olarak ele alınsa da, bu teoriyi ekonomi perspektifinden değerlendirdiğimizde ilginç sorular ortaya çıkar. Sonsuz evrenin varlığı, kaynakların sınırsız olması durumunda bireysel ve toplumsal refahı nasıl şekillendirir? Bu yazıda, Sonsuz Evren Teorisi’ni bir ekonomi çerçevesinde…
Yorum BırakOtotrof Ne Yer? Ekonomik Bir Perspektiften Biyolojik Süreçler ve Kaynak Yönetimi Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları: Bir Ekonomistin Girişi Ekonominin temel prensiplerinden biri, kaynakların sınırlı olduğu gerçeğidir. Bireyler, şirketler ve hatta devletler, sınırlı kaynaklarla en yüksek faydayı sağlamak adına seçimler yapmak zorundadırlar. Kaynaklar sınırlı olduğunda, bu kaynakları nasıl kullandığımız, hangi seçenekleri tercih ettiğimiz ve bu tercihlerin uzun vadeli sonuçları, toplumların ekonomik sağlığını doğrudan etkiler. Peki, bu sınırlı kaynaklar ve seçimler ile ototrof bakterilerin yaşam tarzı arasında ne gibi paralellikler vardır? Aslında, ototrof organizmaların nasıl beslendiğini anlamak, ekonomistlerin kaynakları nasıl yönettiklerini ve gelecekteki ekonomik senaryoları nasıl şekillendireceklerini analiz etmemize yardımcı olabilir.…
Yorum BırakOrtalama Bir Horoz Kaç Kilo? Psikolojik Bir Analiz “İnsan davranışlarını anlamak, doğanın kendisini anlamaktan farksızdır. Her küçük detay, daha büyük bir resmi çözme yolunda ipuçları sunar.” Bir psikolog olarak, insan davranışlarını çözümlemeye çalışırken, bazen farkına varmadan çevremizdeki hayvanların da benzer psikolojik mekanizmaları barındırdığını gözlemliyorum. Bir horozun ortalama ağırlığı, elbette biyolojik bir özellik olsa da, bu soruya psikolojik bir mercekten bakmak bize daha derin anlamlar ve insan davranışları hakkında ipuçları verebilir. Peki, bir horozun kilosu, sadece fiziksel bir özellik mi, yoksa bu tür fiziksel veriler, çevremizdeki dünyayı anlamlandırma şeklimizle nasıl ilişkilidir? Bilişsel Psikoloji Perspektifinden Horoz ve Ağırlık Bilişsel psikoloji, insanların çevresini…
Yorum Bırak1.6 Motor Karavan Çeker mi? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Yolculuk Yola Çıkmadan Önce: Birlikte Düşünmeye Davet Karavanla yola çıkmak, çoğumuz için özgürlüğün, keşfin ve sınırların ötesine geçmenin sembolüdür. Ancak bu özgürlük hayalinin hemen önünde beliren teknik bir soru vardır: “1.6 motor karavan çeker mi?”. Yalnızca bir mekanik mesele gibi görünen bu soru, aslında toplumsal cinsiyet rolleri, çeşitlilik ve sosyal adalet açısından düşündüğümüzde çok daha derin anlamlar taşıyor. Gelin, hep birlikte sadece motor gücünü değil, bu sorunun etrafında şekillenen sosyal dinamikleri de ele alalım. Kadınların Empati Odaklı Yaklaşımı: Yola Kimlerle Çıkıyoruz? Kadınlar için karavan yolculuğu genellikle sadece…
Yorum BırakMateryalist Karşıtı Nedir? Antropolojik Bir Perspektiften Bakış Ritüeller, Semboller ve Topluluklar Üzerinden Materyalist Karşıtlık Antropolog olarak, insanlığın kültürel çeşitliliğine olan derin ilgim her geçen gün daha da artıyor. İnsanlar, kendi dünyalarını yaratırken, bazen somut gerçekliklerden ve maddi varlıklardan uzaklaşmayı tercih ederler. Peki, bu “materyalist karşıtı” düşünce neyi ifade eder? Her kültür, toplum yapıları ve kimlikler üzerinden bu soruya farklı yanıtlar verebilir. Materyalist karşıtlık, temel olarak maddeye, maddi dünyanın egemenliğine karşı bir duruşu ifade eder. Ancak antropolojik bakış açısıyla, bu terimi sadece felsefi ya da ekonomik bir bakış açısına indirgemek yetersiz olacaktır. İnsanlar, kendilerini ve toplumlarını tanımlarken sıklıkla semboller, ritüeller ve…
Yorum Bırak